Periodontoloji, basit diş eti iltihaplarıyla başlayan, kemik erimesi ve diş kaybı gibi ciddi sağlık sorunlarına kadar varan çok geniş bir alanı kapsar. Diş eti hastalıklarının diş eti kanaması ya da dişlerin sallanmaya başlaması gibi herkes tarafından fark edilebilecek belirtileri bulunur.

Bir periodontoloji uzmanına düzenli olarak görünmek, hastalığın erkenden teşhis edilmesi ve kolay bir şekilde kontrol altına alınması açısından büyük önem taşır.

Periodontoloji

[Total: 0 Average: 0]

Periodontoloji Nedir?

Periodontoloji diş etlerinde ve diş köklerini saran kemiklerde meydana gelen hastalıklarla ilgilenir. Periodontoloji daha açık bir tabirle diş eti hastalıkları ile ilgilenen ana bilim dalıdır.

Dişlerde ya da diş etlerinde meydana gelen iltihaplanma ve benzer problemlerin ilerlemesini engellemek ve diş kaybı da dahil olmak üzere daha ciddi sorunlara yol açmasını önlemek adına çalışır.

Periodontoloji uzmanlarınca hastalıkların teşhisi, tedavisi ve sağlıklı yapının korunması esastır.

Periodontik hastalıklar olarak karşımıza gingivitis ve periodontitis çıkar. Diş etlerini çevreleyen yumuşak dokularda meydana gelen iltihaplanma gingivitis; bu iltihabın ilerlemesi, kemik dokuya yayılması ve kemik yıkımına neden olması ise periodontitis olarak adlandırılır. Bu süreçte periodontoloji devreye girer ve hastalığın durdurularak kontrol altına alınması sağlanır. Elbette bu süreçte periodontik tedavinin yanı sıra, hastanın ağız bakımı düzenli olarak gerçekleştirmesi ve ağız sağlığına korumaya destek olması önem taşır.

Periodontal Hastalıkların Belirtileri Nelerdir?

Periodontal hastalıklarda hastanın fizyolojik yapısına ve hastalığın şiddetine bağlı olarak ortaya çıkabilecek olan belirtiler farklılık gösterebilir. Periodontal hastalıklarda sık karşılaşılan belirtiler ise şunlardır:

  • Diş etlerinde kanama,
  • Diş etlerinin hassaslaşması, şişmesi ya da renginin kırmızılaşması,
  • Diş etlerinin dişlerden ayrılması,
  • Diş etleri ile dişler arasında iltihaplı akıntılar meydana gelmesi,
  • Dişlerin kendiliğinden sallanmaya ve birbirinden ayrılmaya başlaması,
  • Alt ve üst dişlerin normalden farklı bir forma gelmesi,
  • Ağız kokusu,
  • Diş etlerinin gün içinde kendiliğinden kanaması,
  • Diş etlerinde çekilme.

Söz konusu belirtilerden yalnızca biri ortaya çıkabileceği gibi, birkaçı bir arada da görülebilir.

Periodontal

Periodontolojide Tedavi Süreci

Bireylerin dişlerinde ya da diş etlerinde herhangi bir problem olmasa bile 3 ila 6 aylık sürelerle bir diş muayenesi gerçekleştirmesi, hastalıkların erken teşhis edilmesi ve kolay bir şekilde kontrol altına alınabilmesi açısından büyük önem taşır.

Periodontolojide ilk olarak tanı esastır. Hastanın öyküsü dinlenir, fiziki muayene gerçekleştirilir ve gerekli görüldüğü durumlarda röntgen ya da radyografik değerlendirmeler gerekebilir. Bu süreçte hastanın süreç hakkında bilgilendirilmesi ve ağız sağlığını korumak konusunda bilgilendirilerek tedavi sürecine katılmasının sağlanması büyük önem taşır.

Böylelikle tedavi sürecinin çok daha başarılı bir şekilde sonuçlanması sağlanabilir. Tanı sonrası için profesyonel temizlik, antibiyotik tedavisi, gerekli durumlarda cerrahi tedavi ve son olarak destekleyici ve tamamlayıcı tedaviler gerçekleştirilir. Süreç ilgili detaylar ise şu şekildedir:

  • Özel aletler kullanılarak diş taşları temizlenir. Gerekli görülen durumlarda diş ceplerinde ve diş köklerinde biriken taşların temizlenmesi adına lokal anestezi altında bir derin temizlik işlemi gerekebilir.
  • Akut diş eti enfeksiyonlarının gerçekleştiği durumlarda antibiyotik ilaç tedavisi ve antibakteriyel gargara kullanımı önerilir.
  • Cerrahi olarak gerçekleştirilen tedavi diş etleri bağlı bulunduğu kemik dokusundan kaldırılır ve tüm iltihap temizlenir. Gerekli görüldüğü durumlarda diş etlerinin kemik dokulara tekrar tutturulması için kemik greftleri ya da kemik tozu kullanılabilir. İşlemlerin tamamı lokal anestezi altında gerçekleştirilir.
  • Hastaların hastalığın tekrar etmesi ihtimaline karşı 3 ila 6 ayda bir periyodik olarak kontrole gelmesi tavsiye edilir.

Tüm bu tedavi süreci sonucunda, hastanın da tedaviye ağız sağlığını koruyarak katılması tedavinin başarısı açısından büyük öneme sahiptir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir